35,1761$% -0.01
36,7640€% 0.01
44,4039£% 0.28
2.956,17%-0,72
2.615,37%-0,70
10.025,47%0,77
Artuğ Çetin, para sisteminin geleceğine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çetin, devletlerin kaydi paradan nakdi para sistemine geçerek borçluluk oranlarını 5 ila 10 yıl içerisinde büyük oranda azaltabileceklerini savundu.
Türkiye'de alışveriş merkezleri geliştiren, bu projelerin yatırım ve yönetimini üstlenen Prime Development'ın Genel Müdürü Artuğ Çetin, dünya genelinde geleceğin para düzeni ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Çetin, piyasada gerek nakdi olarak kullanılan, gerekse elektronik ortamda banka hesaplarında tutulan paraların tamamının Merkez Bankaları tarafından tedavüle çıkarılmadığını, 0söz konusu paraların ticari bankalar tarafından kredi yoluyla kullanıma sürülen kaydi para olduğunu söyledi.
“Merkez Bankalarının toplam para hacimleri üzerindeki hakimiyeti azaldı”
Çetin, bu uygulamadan vazgeçilip yani kaydi para üretimin bırakılıp nakdi paraya geçişin sağlanmasıyla Merkez Bankalarının para hakimiyetini artacağını ve milli parasının yönetimini çok daha sağlıklı yapabileceğini dile getirdi. Çetin, devletlerin borçluluk oranlarının da 5 ila 10 yıl içerisinde büyük oranda azalacağını kaydetti.
“Bugün sokakta gördüğünüz şubeleri olan bankalar, kaydi para şeklinde kredi vermek suretiyle piyasaya alım gücü yani 'para' sürüyor” diyen Çetin, “Bu da otomatik olarak Merkez Bankası'nın piyasaya sürdüğü paraların yanında bir nevi yeni bir para formu (kaydi para)oluşturuyor. Ticari bankaların kredi vermesiyle piyasaya sürülen bu paralar toplam para hacminde, kimi ülkelere yüzde 90'lara kimi ülkelerde yüzde 99'lara ulaşmış. Ticari bankaların piyasaya sürdüğü kaydi paranın tüm para hacmini yüzde 99'larına ulaştığı ülkeler var. Dolayısıyla Merkez Bankalarının toplam para hacimleri üzerindeki hakimiyeti inanılmaz derecede azalmış durumda” diye konuştu.
“Bağımsız ve milli para sistemi ile bu yapıyı değiştirmek istiyoruz”
Gelinen bu durumu bağımsız ve milli para sistemi ile değiştirmek istediklerini vurgulayan Çetin, “Bağımsız milli para sisteminin bugüne kadar oluşturulmuş en iyi alternatif sistem olduğunu söyleyebiliriz. Bu para sisteminin daha da iyiye kavuşturulması için daha iyi öneriler varsa bunlar da değerlendirilmelidir. Problem net; para sisteminde aşırı borçlanma ve buna bağlı çok ciddi sıkıntılar doğmaktadır. Bu problemi bertaraf etmemiz lazım” dedi.
“Kaydi bir para sistemi kaydi bir balon oluşturuyor”
Paranın mevcut sistemde insanları esir ettiğinden bahseden Çetin, “Üzülerek söylemek gerekirse para bugün insanı hizmet etmesi gerekirken esir ediyor. Sistem zaten doğru enstrümanlara sahip olmasına rağmen yanlış kullanılıyor. Kaydi bir para sistemi kaydi bir balon oluşturuyor. Bu balon da ister istemez aşırı borçlanma ve bunun sonucu olarak da döndürülemeyen bir ekonomi halini alıyor ve krizlere sebebiyet veriyor. Bunun önüne geçtiğiniz zaman devlet borçluluklarının da 5-10 yıl içerisinde bertaraf edebilme imkanına sahip olabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Ticari bankaların asli işlerine döndürülmeleri gerekiyor”
Çetin şunları kaydetti: “Kaydi para yani karşılıksız para üretimini bırakıp ticari bankaların para üretiminden asli işlerine döndüğü zaman yani olan para hacmine aracılık etmelerini, ana kuruluş temellerine dönmesini sağladığınız zaman otomatik olarak bu sistem 10 yıl içinde devlet borçluluklarını düşürüyor.
Bununla birlikte bugün bankacılık sistemi battığı zaman mevduatlar da batıyor. Devletler mevduatların yok olmaması için mecburen bankacılık sistemine kalkan olmak zorunda kalıyor. Bağımsız ve milli para sisteminde bu yükten de kurtuluyorsunuz. Hem ödemeler sistemi hem de mevduatlar sistemi bankacılık bilançosunun dışına çıkıyor. Bu kurguyu sağlıyoruz. Dolayısıyla artık banka iflasları altında ezilmeyen bir ekonominin temellerini atmış oluyoruz.”
Artuğ Çetin, ‘Bağımsız ve Milli Para Sistemi Nomisma' kitabı ile geleceğin para düzeninin nasıl olacağını konusunda öngörülerini kaleme aldı. Çetin, kitapta para, ekonomi ve geleceğin parasal düzeni ile ilgili bilinmeyen pek çok olgunun enine boyuna anlatıldığını kaydetti.
Türk-Çin iş dünyası zirvede buluştu