Page 42 - Evos Aralık 2022 Sayısı
P. 42
• Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü, taş bir yapı olup Osmanlıların tek arasta köprüsü olarak bilinmektedir.
II. Murat döneminde 1442 yılında Irgandı Ali oğlu tüccar Hoca Muslihuddin tarafından
Abdullah oğlu Timurtaş’a yaptırıldığı söylenmektedir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde
yer verdiği Irgandı Köprüsü’nde yazılanın aksine 200 adet değil 32 adet dükkân
bulunmaktadır. Dükkanlar, köprünün üzerinde duracak biçimde konumlandırılmıştır.
Dükkanların çatısı kurşun ile inşa edilmiş olsa da 17. Yüzyılda restore edilerek kiremit
döşenmiştir. Irgandı Köprüsü 1922’de Kurtuluş Savaşı sırasında dinamitle yıkılmış ve o
günden sonraki restorasyon, 1949 yılında yalnızca taş köprü için gerçekleştirilmiştir.
Restorasyona dükkanların dahil edilmesi ise 1988 yılında olmuştur. Bu restorasyonun
ardından ikinci restorasyon çalışmaları da 2004 yılında tamamlanmıştır.
• Türk İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)
Sultaniye Medresesi olarak da anılan Yeşil Medrese, ilk Osmanlı medreselerindendir. Bu
medresenin kitabesi yoktur ve 1414-1424 yılları arasında yapıldığı bilinmektedir. Mimarı
ise Hacı İvaz Paşa’dır. Külliyenin diğer yapılarına göre medresedeki çini süsleme çok
azdır. Çini süslemelerde mozaik çini ve renkli sır teknikleri kullanılmıştır. Giriş
eyvanındaki ahşap kapı üzerinde bulunan yarım beşik tonoz ve batı yan eyvanının tavanı
çini kaplıdır. Müzede 13.yüzyıldan 20.yüzyıla kadar uzanan Selçuklu, Beylik ve Osmanlı
dönemlerine ait (İznik, Kütahya) çini ve seramik eserler, ahşap, oyma ve kakma eserler,
Türk maden sanatından örnekler, tombak ve diğer metal eserler ile Selçuklu ve Osmanlı
sikkeleri, geleneksel Türk elişleri ve giysileri teşhir edilmektedir. Tüm bunların yanı sıra
medresenin bahçesinde 15. Yy – 19. Yy tarihleri arasında yapıldığı bilinen Bursa mezar
taşı örnekleri ve birtakım taş kitabeler bulunmaktadır.
• Yeşil Camii
Yeşil Camii, İlk dönem Osmanlı mimarisinin Bursa’daki en önemli örnekleri arasında yer
almaktadır. Yeşil Külliye’nin içerisinde bulunan camii, aynı zamanda kentin simgelerinden
bir tanesidir. Caminin ünü, 15. yüzyıl Osmanlı çini sanatı için ayrı bir özelliğe ve öneme
sahip çini kaplamalarından gelmektedir. Günümüzde yalnızca cami olarak bilinen bu
yapının inşa edildiği dönemlerde zaviyeli cami olarak inşa edilmiştir. Bu tür yapılara
imaret denmektedir.
Yeşil ismini, bir zamanlar minarelerinde yer alan yeşil renkteki süslemelerinden aldığı
söylenmektedir. Yine bir söylenceye göre bu yapı, Çelebi Mehmet tarafından aynı
zamanda hükumet konağı olarak inşa edilmiş, iki katlı ve kubbeli bir yapıdır. İbadethane
olmasının yanı sıra ilgi çekici özellikleri, birçok sanatsal çalışmaya ev sahipliği yapıyor
olmasıdır. Bunlar arasında en önemlisi çiniler olsa da ahşap işçiliği, mermer işçiliği ve hat
eserleri de bünyesinde sıkça barındırmaktadır.