Page 144 - Evos Angels Mayıs 2024 Sayısı
P. 144

Deli Ayten isimli müzikal tiyatro oyununuzdan bahsetmek



                ister misiniz?


                Öncelikle Deli Ayten kimdir… kısaca size ondan bahsetmek isti-



                yorum. Bir omzunda taşıdığı birden fazla çantayla, cümbüş ve



                davul çalarak Bursa sokaklarının simgelerinden birisi olmuştu,


                1935 Kamberler Mahallesi doğumlu “Deli Ayten…” Hikayesi hü-



                zünle örülü bir aşktan ötürüydü. Bugünse ölümüne kadar yaşa-



                dığı Roman mahallesinin kentsel dönüşümle park haline getiri-


                len bölümünde heykeli dikili…



                Üç yaşında geçirdiği menenjit hastalığının olumsuz etkileri za-



                manla silinen Ayten Şenaşık, genç kızlığa adım attığı 13-14 yaş-


                larında, aynı mahallede oturan ve kendisinden 5 yaş büyük



                “Cümbüş Hasan”a aşık oldu. Ailesinin sevdiğiyle evlenmesine



                izin vermemesi üzerine Ayten’in akli dengesi yavaş yavaş bo-


                zuldu. Bir doktorun “Ancak sevdiği kişiyle evlenirse düzelir” de-



                mesi üzerine ailesi, Ayten’i alkolik olan Cümbüş Hasan’la evlen-



                dirmek zorunda kaldı. Dillere destan bir düğünle evlenen Ayten


                bir daha hiç düzelemedi. Aradan 1,5 yıl geçtikten sonra Cüm-



                büş Hasan evi terk etti ve kendini içkiye verdi ve bir süre sonra


                da öldü. Eşinin ölümüyle yıkılan Ayten de avare halde sokaklar-



                da dolaşmaya başlayınca adı “deli” ye çıktı.



                Deli Ayten, özellikle kent merkezindeki esnaf için bir dönemin


                simge isimlerinden biriydi. Tarihi Kapalı Çarşı ve devamında-



                ki Uzun Çarşı’da dükkanları dolaşırdı. Onun girdiği dükkanlara



                bereket geldiğine inanılırdı. O ise “Hasanım Hasanım, nerede-


                sin sen?” diye gezinir dururdu. Evlilik yıldönümlerinde en güzel



                elbisesini giyer, kırmızı rujunu sürer, davulunu temizler, cüm-



                büşünü parlatır öyle çıkardı yola. Genellikle kendi halinde ve


                zararsız olmasına karşın kızdırıldığı zamanlarda saldırganlaşırdı.



                “Parlak Moruk”, gördüğü yakışıklılara taktığı lakaptı. Çarşı es-



                nafı ise ona şöyle takılırdı: “eight nine ten, Deli Ayten…” Bunu


                duyan Ayten köpürürdü. Esnaf “Ayten Hanım buyurmaz mısı-



                nız?” diye dükkânına davet ederdi. Ayten alkışlar ve tezahürat-


                lar arasında her seferinde başka bir dükkânda konaklar, oturur,



                çayını içer, sonra cümbüşünü alarak yürüyüşüne devam ederdi.
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149