Page 39 - Evos Angels Temmuz 2024 Sayısı
P. 39
Çıldırmadığımı ispatladığıma göre konuya tekrar dönüyorum :)
**Bu süreçteki rutinlerim: Sevdiğim bir besteci olan Erik Satie’nin bir sözü ile bu bölümü yazı-
yorum: “Sanatçı hayatını düzene sokmalıdır.” Ne kadar basit bir söz diyenleri duyar gibiyim…
Ama ne kadar önemli olduğunu anlatacağım şimdi… Genelde insanların hayal ettiği beste
yapma süreci şöyle; loş ışıkta enstrümanını çalıyor, elinde bir kadeh içki ve keyifle yapıyor, çok
eğlenceli. Ama sanılanın aksine, yukarıda anlattığım gibi, talep üzerine bir beste yapılıyorsa bir
kadeh içki bile kendini sabote etmenin bir parçası. Ne demişti Atatürk? “Sağlam kafa sağlam
vücutta bulunur.”
Gün ağarmadan, martılar uyanmadan başlıyorum güne. Sabahın o ilk saatleri yaratıcılığın en
yüksek olduğu vakitler. Kahvaltı bile yapmadan üst kata yani müzik stüdyoma çıkıyorum. Mü-
ziğe derinleşip piyano egzersizlerimi yapıyorum. Ve şimdi günün diğer kalanı:
**Somut eylem aşaması: Projeyi açıyorum, bir isim veriyorum. Şarkının ‘’eğlenceli yaz şarkısı’’
olmasına zaten karar verildiği için, önce gözlerimi kapatıp şarkının ritmini ve temposunu be-
lirliyorum. Kaba taslak bir davul ritmi yazıyorum.Şunu belirteyim, yukarıda anlattığım süreçleri
yaşarken aslında içimde, zihnimde, bazen rüyalarımda belli belirsiz melodiler dönüp duruyor-
du… İçimde hissettiğim minör bir akordu ve gelişi güzel Em’ye yani Mi minör’e karar verdim.
Yıllardır sahnelerimde dans müziği çaldığım için, bu benim zaten en güçlü yanım. Hangi akor
dizilimleri şarkıyı yükseltir ve beklentileri karşılar çok iyi biliyordum. Birkaç progression dene-
melerinden sonra uygun bir armoni oluşturdum sonunda.