Page 48 - Evos Angels Ağustos 2024 Sayısı
P. 48

MELATONİN HORMONU: Yeterli ve kaliteli uyku, yaratıcılık için kritik öneme sahiptir. Me-



      latonin, dikkat, odaklanma, bellek ve bilişsel esneklik gibi yaratıcılığın temel bilişsel bileşenleri-



      ni destekler. Aynı zamanda gün içerisinde stresi azaltmaya yardımcı olur. Kaliteli uyku, birçok


      hastalığın önüne geçer ve iyi düşünmemizi sağlar. Kaliteli uyku ve melatonini sağlıklı bir şekilde



      üretebilmen için, kendini uykuya hazırlaman çok önemli.



      Uyumadan önce 1 saat boyunca bütün ışıkları loş hale getirin. Akşamları telefonunuzu sarı


      ışığa ayarlayın ve uyumadan önce 1 saat telefon kullanmayı bırakın. Kitap okuyabilir ve medi-



      tasyon müzikleri dinleyebilirsiniz. Beyaz ışık beyin sağlığını olumsuz etkilerken, sarı ışık daha



      az zararlıdır ve kırmızı ışık en yararlı ışıktır. Bu yüzden tüm lambaları sarı ışığa ayarlamanız çok


      önemlidir. Melatonin salgılanması genellikle 22:00 ile 04:00 saatleri arasında en yüksek düzeye



      ulaşır. Ne kadar erken uyursanız, o kadar çok verim alırsınız. Mümkün olduğunca erken ve ka-



      liteli uyumalısınız.


      Ve yaratıcılığımız için sahip çıkmamız gereken bir diğer önemli hormon:



      Dopamin hormonu: Dopamin, başarılı eylemler, yeni deneyimler ve zevk veren aktiviteler son-


      rasında salgılanır. Bu hormon, ödül sistemini harekete geçirerek motivasyonu, merakı ve öğ-



      renme isteğini artırır. Yaratıcı süreçler için güçlü bir motivasyon kaynağıdır ve yaratıcılığın özün-



      de olan risk alma ve keşfetme davranışlarını destekler. Dopamin, pozitif duygulanımları ve keyif


      alma duygularını tetikler.



      Ancak sosyal medyanın “kaydır” ve “keşfet” özelliklerinin yoğun kullanımı, dopamin sistemimizi



      ve dolayısıyla bizi olumsuz olarak etkiler. Bu olumsuz etkiler şunlardır:


      • Yeni ve ilginç içeriklere maruz kalmak, dopamin salgılanmasını tetikleyerek daha fazla do-



          pamin salgılanmasına neden olur ve bu bizde “ödül” hissi yaratıp daha fazla içerik aramaya



          motive eder. Bu anlık ödül hissi, sosyal medyada daha fazla vakit geçirmemize yol açar. Bu


          döngü, bağımlılık düzeyine bile ulaşabilir.



      • Sürekli dopamin salgılanması, beynin odaklanma ve konsantrasyon kabiliyetini olumsuz etkiler.



      • Yeni uyaranların sürekli gelişi, derinlemesine düşünme ve yaratıcı çalışmalar yapma kapasitesini azaltır.


      • Dopamin dalgalanmaları, anında ödül aramaya teşvik ederek dağınık bir zihin durumuna yol açar.



      • Dopamin bağımlılığı, öz-kontrol ve erteleme yeteneğini zayıflatır.


      • Sürekli yeni içerik arayışı, uzun vadeli hedeflerimizi ve yaratıcı çabalarımızı ertelememize neden olur.



      • Planlı ve disiplinli çalışma gerektiren yaratıcı süreçlerimizi olumsuz etkiler.










            YARATICILIĞIMIZI MAKSİMUMDA KULLANABİLMEK İÇİN NELER YAPILMALI?



            Dijital Farkındalık: Sabah gözlerini açar açmaz telefonu eline almaktan vazgeç! Camları açar aç-


            maz yaşam enerjisini içine çek! Sahip olduğun her şeye şükretmekle başla güne. Günün ilk gö-


            revi yatağını toplamak olmalı. Çünkü bu, beynimize “ilk işlem tamamlandı” mesajı verir ve emin


            ol, “kaydırmak”tan daha güçlü bir dopamin salgılar. Sürekli yakın arkadaşlarına izlediğin videoları



            göndermekten vazgeç! Onların da sana göndermesine engel ol. Zihnimizin kontrolü bizim elimiz-


            de. Tamamen bırakmak mümkün olmayabilir, biliyorum. Ancak bu konuda denge ve farkındalık


            çok önemli. Sürekli kendini denetliyor olman oldukça kritik. Sosyal medyayı kullanmayı aza indir-



            mek, belirli saatler koyup bu kurallara uyman, ‘bağımlılık, odaklanma zorluğu ve öz-kontrol kaybı’


            gibi olumsuz etkileri en aza indirebilmen demek.
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53