Page 17 - Evos Angels Ekim 2021 Sayısı
P. 17

Fedakarlık aslında geliştirilebilir bir alışkanlıktır.


        Beynimizde iki tür işlem tarzı vardır. Kabaca bunlara hızlı ve yavaş düşünme sistemi



        diyebiliriz. Yavaş düşünme bilinçli, analitik ve mantıklı iken, hızlı düşünme alışkanlıklar



        sonucu oluşmuş, anlık harekete geçmeyi sağlayan otomatik bir sistemdir. Aşırı fedakar


        davranışlar sergileyen insanların günlük yaşamlarında bu türden eğilimleri barındırdık-



        larını, böylece başkalarına yardım etmenin, otomatik davranışı tetikleyen hızlı düşünme


        sisteminin bir parçası haline geldiği belirlenmiştir.



        Bu durum, genel bir içgüdüsel davranışla birleşiyor olabilir ve diğer aşırı fedakarlık



        örneklerinde gözlenen yüksek empati yeteneği, bu insanların beyinlerinin korku ve


        sıkıntının duygusal göstergelerine güçlü tepki verdiğini gösteriyor bizlere...



        Bence toplumsal yapımız fedakarlık duygusunu besleyen ve kişinin kendini feda etmesi-



        ni güdüleyen bir yapıdadır. “ne kadar fedakar anne, ne kadar hayırlı evlat ” gibi bir çok


        cümle vardır içsesimizde. İnsan kendini feda ettikçe daha fazla takdir alacağını



        düşündüğünden bu  motivasyonu beynine aşılar farkında olmadan. Ailesine ebeveynlik



        yapan çocuk “hayırlı evlat” olarak nitelendirileceğinden bu takdiri alabilmek için kendi


        ihtiyaçlarından va
                                                                                                                  zgeçer. Çünkü toplum kendi ihtiyaçları önceliği olan kişileri, “bencil”


        olarak etiketleyeceğinden bunu gören çocuk yine kendi ihtiyaçlarını ifade etmekten
 FEDAKARLIK  korkar ve beyninde fedakar bir davranış mekanizması oluşturur.





        Aslında kendini feda etmek bir kahramanlık olarak görülse de çoğunlukla insanı yorar.



        İnsanlar  fedakar yönünü, özsaygı ve öz sevgisini kaybetmeden, ihtiyaçlarını görmezden



        gelmeden bunu bir ahenk içerisinde yaptığı sürece huzura kavuşacak ve mutluluğu


        yakalayacaktır.



        Şimdi sözü bu ayın konuğu olan Dr. Kahraman Güler’e bırakmak istiyorum. Fakat



        öncesinde sizlere Kahraman Hoca ile nasıl tanıştığımızdan bahsetmek istiyorum.


        Üniversite yıllarımda PÖMYAP (Psikoloji Öğrencileri Meslek Yasası Platformu) Yerel



        Yapılanma Başkan Yardımcılığı ve Işık Üniversitesi temsilciliği görevlerini yürütmüştüm.



        PÖMYAP olarak 2018 yılında ‘’Toplum ve Göç Sempozyumu’’ konulu bir sempozyum


        düzenledik ve Kahraman Hocam da konuşmacılarımızdandı. O günden beri kendisini ve



        paylaşımlarını hep severek takip eder fırsat buldukça kendisinin kurmuş olduğu 46’lık



        dergisini okumaya çalışmışımdır. Bu sayımızda sizleri de kendisiyle tanıştırarak birlikte


        fedakarlığı konuşacağız.
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22