Page 19 - Evos Angels Ekim 2021 Sayısı
P. 19
Fedakarlık gerçekten sadece “iyi olma” amacı güdülen bir davranış mıdır?
Bahsedilen durumu gerçekleştiren fedakar kişi yalnızca iyi bir birey olmanın hazzını yaşıyor
gibi görünse de temelde farkında olmadığı birtakım beklentiler içerisindedir. Bu beklenti
içinde olduğu, karşılık bulamadığında fark edilir. Çünkü fedakar kişilerin en sık kullandığı
cümleler arasında “Ben onun/senin için ……. yaptım. Bunu hak etmedim.” yer alır. Bunu
fark ettikçe öfke duyan fedakar kişi, ya kurtarıcı olmaktan vazgeçip bir zorbaya dönüşe-
bilmekte ya da kurban rolüne geçiş yapmaktadır.
Peki neden feda ederiz kendimizi? İnsan neden kendi çıkarlarından vazgeçer? Bu
sürece neyin etkileri söz konusudur?
Öncelikle birey, bakım verenleri tarafından koşulsuz kabul edilmediyse, sevilmesi, ilgi
görmesi ve takdir edilmesi bir şarta bağlıysa bunları alabilmek için devamlı vermesi ge-
rektiğine inanır. Çünkü ona göre insanlar onu olduğu gibi sevmeyecektir. Bu sevgiyi almak
istiyorsa onlara bir şey vermek zorundadır. Ek olarak, istediği olmadığında kızan, küsen,
cezalandıran ebeveynler de önce çocuğu, dolayısıyla da bireyi boyun eğmek ve öteki için
kendinden vazgeçmek zorunda bırakırlar. Çocuk, cezalandırılmamak için kendini feda
etmelidir. Zamanla bu durum kişiliğinin bir parçası haline gelir. Terk edilmekten, redde-
dilmekten, istenmemekten, cezalandırılmaktan korkan kişi, diğerinin çıkarlarını gözet-
mek durumundadır. Bir diğer neden ise, ailede var olan şiddet öyküsüdür diyebiliriz. Kişi,
şiddete maruz kaldı ya da aile içinde şiddete maruz kalan kişi veya kişileri gözlemlediyse
“korku” hayatına hakim olan duygu haline gelmiş olabilir. Bu korku da diğer tüm neden-
ler gibi kişinin kendini ve kendi ihtiyaçlarını öne koymasını engelleyebilir. Bunun dışında
bireyin çocukluk ve ergenlik döneminde çok fazla sorumluluk almak durumunda kalması,
onu kendini feda eden/etmeyi öğrenen bir birey haline getirir. Çünkü bu süreçte akran-
ları gibi oyun oynayamayan, eğlenemeyen birey, ötekilerin verdiği ve yapmakla yükümlü
olduğu sorumluluklarla meşguldür. Bu sorumluluklar, bakım verenler tarafından kişinin ih-
tiyaçlarının önüne alınmıştır. Bu durum da kişiye kendini diğerleri için feda etmeyi öğret-
mektedir. Son olarak, bireyin yine çocukluk ve ergenlik döneminde bir aile üyesine bakım
vermek durumunda kalmasından söz edebiliriz.