Page 14 - Evos Angels Nisan 2022 Sayısı
P. 14
Peki, bunu nasıl aşabiliriz?
Kimsenin yüzde yüz oranda kendi duygularının nereden kaynaklandığını bilebileceğini düşün-
müyorum. Ama duygularımızı fark etmeye çalışmak, onları kabullenmek ve kaynaklarını ara-
manın cesaret isteyen, ancak son derece olumlu etkileri olan bir uğraş olduğunu biliyorum.
Mesela vermemiz gereken bir karar var, ancak bir türlü veremiyoruz. Bunun nedeni ne olabi-
lir? Belirsizlikten mi korkuyoruz? Bu kararı vermekle vaz geçmiş olacağımız bir şeylerin yasını
mı tutuyoruz? Yoksa kararımızdan etkilenecek olan kişilerin tepkilerinden mi çekiniyoruz? Asıl
duygumuzu bulmak, kaynağını aramak, belki geçmiş yaşantılarımızdaki izlerini sürmek, bize
ummadığımız bazı kapıları açabiliyor. Bu kapılardan geçerken bazı kalp ağrıları çekebiliyoruz,
ancak geçmeyi başarırsak hayatımız bizim için berraklaşıyor ve aslında taşımak zorunda ol-
madığımız, bizi yoran, yavaşlatan birçok yükten de kurtulmuş oluyoruz.
Kendi duygularımızla baş etmeyi öğrendiğimizi düşünelim. Başkaları için bunu yap-
mak onların duygularını anlamak ve yönetmek sizce de çok zor değil mi?
Aslında hiç de zor değil. Asıl zor olan kendimizle uğraşmak. Bir insan kendi duygularıyla ba-
rışırsa, kendi iç savaşı için harcadığı muazzam enerjiyi kanalize edecek birçok başka faydalı
uğraş bulabilir. Bunlardan biri de sosyal yaşantımızda karşılaştığımız insanlarla olumlu ilişkiler
geliştirmek. Bu konuyu salt bir fedakârlık olarak da görmemek gerek. Çünkü artık hepimiz
biliyoruz ki, kaliteli sosyal ilişkiler kurmayı başarmış biri hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını
uzun yıllar korumakta avantajlı duruma geliyor. Başkalarının duygularını anlamak ve yönet-
mek için uzmanlık gerekli değil, üzerinde düşünmek ve birkaç basit teknikten faydalanmak
yeterli. Sözün özü, karşımızdaki insana gerçekten görmek için bakabilecek enerjimiz oldu-
ğunda, kendi iç gürültümüz dikkatimizi dağıtmadığında umduğumuzdan fazlasını kolaylık-
la görebiliriz. Başkasının duygularını yönetmek konusunda ise şunu söyleyebilirim. Çoğumuz
“birinin duygusunu yönetmek” dendiğinde, sanki o duyguyu yok etmek, değiştirmek ya da
duyguyu tetikleyen olayın üzerini örtmek, hatta o olayı yaşanmamış yapmak zorunda olma-
yı anlıyoruz. Aslında bu doğru değil, gerçekçi de değil. Birinin duygusunu yönetmek demek,
onun duygusunu görmek, olduğu gibi kabul etmek ve bunu o kişiye hissettirmek demektir.
Ben seni görüyorum, seni duyuyorum mesajını vermek demektir. Karşımızdakine hak vermek
zorunda değiliz, onun sorununu çözmek zorunda değiliz. Yalnızca samimiyetle ve gerçek bir
çaba ile anlamaya çalışmak bile karşımızdaki kişinin olumsuz duygularının çözülmesini ve bize
bağlanmasını sağlamaya yeter. Yapmamız gereken sadece bu.